24 Kasım 2018 Cumartesi

Tiyatroception: Giydirici

    Oyunun Künyesi:

    Yazan: Ronald Harwood
    Çeviren: Ergun Sav
    Yöneten: Hakan Çimenser
    Yönetmen Yardımcısı: Celal Kadri Kınoğlu
     Dekor Tasarımı: Savaş Çevirel
     Dekor Sorumlusu: Selçuk Oltuözer
     Kostüm Tasarımı: İnci Kangal Özgür
     Müzik: Fırat Akarcalı
     Işık Tasarımı: Akın Yılmaz
     Işık Kumanda: Gökhan Gülçeri
     Aksesuar Sorumlusu: Kürşat Çelik
     Kondüvit: Emrah Tırsi
     Sahne Amiri: Ergül Muslu
     Suflöz: Hande Bahçeli
     Erkek Terzi: Ali Egeli
     Kadın Terzi: Raziye Öztürk
     Asistanlar: Selda Özler,Evrim Feyza Geboloğlu,İpek Altınöz


     Oyuncular

     Celal Kadri Kınoğlu (Norman)
     Hakan Çimenser (Sir)
     Rüyam Perihan Dirim (Madge)
     Hülya Gülşen (Lady)
     Ebru Demirdöven (Irene)

     Kondüvit: Fransızca kökenli olan bu kelime oyun sırasında,sahneye çıkma sırası gelen oyuncuları uyarmakla,sırasının geldiğini bildirmekle görevli kimse.
     
     Süre:2 Perde / 2 Saat 30 Dakika

     Merhabalar..Uzun bir aradan sonra bu sefer tiyatro oyunu incelemesiyle karşınızdayız.Geçen sene ve geçmişte de Devlet Tiyatrolarında zaman zaman gösterime girmiş 1983'te ve 2015'te filmleri çekilmiş olan (2015 versiyonunda Anthony Hopkins ve Ian Mckellen gibi usta aktörler varmış.1983 olanın IMDB puanı 7.7,2015 olanın ise 6.8 imiş) orijinal adı "The Dresser" olan oyun ile sezonu açtık.
    https://www.biletiva.com/event/G3808
    Bilet takvimine verilen linkten ulaşabilirsiniz.Oyun,Cevahir Salon-2'de gösterilmektedir.

    Not: Oyun,resmi sitede ve birçok yerde 150 dakika denilmesine karşılık verilen ara ile birlikte 130 dakika sürdü.Niye böyle bir süre farkı çıktığını anlamadım.
    
    Not 2:Yazıdaki resimler "Devlet Tiyatroları" sitesinden alınmıştır.

    Oyunun Konusu:
     
    Ölümüne tiyatro yapan bir grup.Hem de 2.Dünya Savaşının İngiltere açısından en tehlikeli dönemi olan "Battle of Britain" döneminde.Bu grup turneler düzenlemektedir.Grubun en önemli kişisi Sir'ün psikolojik sorunlarından dolayı o gün sergileyecekleri 'Kral Lear' oyununun repliklerini hatırlamakta zorlanması,Sir'ün emektar giydiricisi Norman'ın ona yardım etme çabasını,grubun prova sürecini,oyun öncesi kuliste hazırlıkları ve zorluklarını anlatan bir yapıt.

    Oyunun Detayları ve İnceleme:
    
    Tiyatroception kalıbını kullanma sebebim konusunda geçen 'Kral Lear' adlı oyunun oynamaya çalışan bir tiyatro grubunun olması idi.Oyun daha çok kulisteki sahnelere odaklanmış olsa da sahne önünden de kesitler sunuyor.
    Oyunun başlangıcı Sir'ün yılların getirdiği yorgunluk ve tükenmişlik sendromuyla birlikte psikolojik sorunlarının artması hareketli bir gün geçirmesi,sokakta deli hareketler yapıp hastaneye gitmesi ile başlıyor.Hastaneden kendini taburcu ederek gizlice ayrılan Sir,tiyatro grubunun yanına gider ve oyunda rolünü oynamak istediğini söyler. Grup kararsızdır. Sir'ün hali iyi değildir.Onu yıpratmak istememek ve oyunu iptal etmek isterler ancak giydirici Norman karşı çıkar ve Sir'ü oyuna hazır olabilmesi için motive eder.Çünkü bu onun işidir.
    Norman 15 seneden fazladır Sir'ün kulu köpeği olmuştur.Norman Sir'ü giydirirdi,makyajını yapardı,içkisini verirdi,her derdine koşardı,her türlü yardımı yapardı,arkasını toplardı. Dalkavuktu,yalakaydı,Sir olmadan bir yaşam düşünemezdi.Onun aktör olmasından dolayı yaşıyordu o. Sir'ün bir gün bile görevi bırakmasına,emekli olma ihtimaline tahammülü yoktu. Sir olmadan Norman nasıl yaşardı? Ne yerdi ne içerdi? Kendisi de böyle dedi zaten oyunda.Norman karakterinde iyi niyetli bir insanın adanmışlığını görmemek mümkün değildi.
    Norman karakterine belki biraz gömdüm ancak Norman'ın mesleki aşkı ve Sir'e olan bağlılığı da o grubun sanat aşkını ve oyunu devam ettirme konusundaki kararlılığını arttırdığını hem de tepelerinden Nazi uçakları vızır vızır geçerken etrafı bombalarken söyleyelim.
     Oyun Sir ile Norman arasındaki ilişki üzerinden gidiyor.İkilinin etkileşimi diğer karakterlere göre daha fazla. Norman,Sir'ü sürekli motive etmeye çalışıyor oynayabilmesi konusunda.Hayatında bir kere bile oyun kaçırmayan Sir de bu oyunun iptal olmasını istemiyor ama psikolojik olarak bitik bir noktada olduğu için bazen oynamak istememekte bazen kararsız hareket etmektedir.Onun fevri davranışları da başını çektiği grubun ve Norman'ın kaderini belirliyor.
     


                    

    Norman karakterini Tatlı Hayat dizisindeki manyak komşu İrfan ve Acemi Cadıdaki okul müdürü olarak tanıdığımız Celal Kadri Kınoğlu canlandırıyor.Kendisi oyun boyunca enerjik ve dominanttır.Oyunun merkezindedir ve Sir'ü paylaşmayı sevmediği için de diğer karakterle iletişimi vardır.Karakteri adeta yaşadı.Klasik tabirle "Sahnede devleşti.".Oldukça güzel canlandırdı ve yer yer abartıya kaçsa da güldürdü.Tatlı Hayat İrfan demiştim ya,andırmıyor değil.Aynı enerjiyi ve benzer psikopatlığı Tatlı Hayattaki İrfan'da da görürdüm.


     
    Sir rolündeki Hakan Çimenser de bir Celal Kadri kadar olmasa da kibirli,egoist,başarılı,tecrübeli tiyatro aktörü rolünde gayet iyi iş kotardı.Diğer oyuncular için ise diyecek fazla bir şey yok.Hepsi birer görev adamıydı.İçlerinde sırıtan bir rol görmedim.

    Oyunda ilk yarısı güldürü unsurlarına yer verilirken ikinci yarısını ise bir yerden sonra daha çok drama unsurlarına yer verilmektedir.Oyunda sık sık Sheakspeare oyunlarına atıfta bulunma vardır. Macbeth,Othello gibi eserleri çalakalem de olsa bilen biri bu göndermeleri daha iyi anlayıp oyundan alacağınız zevk artacaktır.(Ben bilmiyordum benim artmadı.Keşke bilseydim şunlardan 3-5 replik dedim içimden)

    Müzikleri beğendim.Duygusal sahnelerde duygu yoğunluğunu arttırdı.

    Oyunda eleştiri getirebileceğim noktalardan biri savaş atmosferinin yeterince verilmemiş olması.Evet,uçakların şehirleri bombaladığı bir ortamda sanat yapmak,sanat aşkıyla tutuşmak ve yüzlerce insanın gidip tiyatro izlemesi Dünyadaki çirkinliklere karşı adeta bir meydan okuma belki de ama o duygu ne kadar verilmiş şüphelerim var.Savaş atmosferi olarak sadece arada uçak sesleri verildi.Seyircilerle alakalı ise sadece "Kral Lear" oyunu bitiminde Sir'ü alkışladılar.Savaşın,sanat üzerindeki kötü etkisini tiyatro grubunda çalışan bazı kişilerin yaşlı veya sakat olması(gençlerin cepheye gitmesi,ölmesi) açısından güzel yakalamışlar ve bizlere yansıtmışlar onu söylemeden geçmemek olmaz.Yine de daha yıkıcı bir hava verilebilirdi.




    Gidin,izleyin. Fiyat-performans açısından izlenebilecek ortalama üstünün de üstünde tiyatrolardan.Pişman olmazsınız.

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere..


    
    
    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar