Evet.Dresden’e
böyle diyorlarmış.Elbe’nin mucizesi diyen de varmış.Mış’lı konuşuyorum çünkü
Dresden’e gitmek isteyen biri olsam da bu bilgiyi gittikten çok sonra tesadüfen
öğrendim.
Birlikte ilk
yurt dışı gezimizi Almanya’nın 16 eyaletinden biri olan Saksonya Eyaleti’nin
başkenti Dresden’e gerçekleştirdik.
Dresden,Almanya’nın doğusunda Polonya’ya ve Çek Cumhuriyeti’ne oldukça
yakın konumda olan bir şehirdir,Elbe Nehri’nin kenarına kurulmuştur.Elbe Nehri
oldukça büyük bir nehir olmakla birlikte Polonya'da bulunan Krkonose Dağı'ndan
doğup Hamburg’u yüzlerce parçaya ayırdıktan sonra Kuzey Denizi’ne dökülür.Nehir
birçok Avrupa şehrinde karşımıza çıktığı gibi Dresden’i de ikiye bölüyor.
Dresden’in Tarihi
Şehrin 1200’lü yıllardan itibaren bir tarihi olsa da
benim açımdan en çarpıcı detayı 2.Dünya Savaşı’nda yaşadığı acı anılara sahip
olmasıdır.2.Dünya Savaşı’nın son zamanlarında 13-15 Şubat 1945’te ortak
Amerikan-İngiliz bombardımanıyla dümdüz edilip neredeyse tamamen yok edilen
şehirde ölü sayısı kimilerine göre 80 bin kimilerine göre 100 bin kimilerine
göre 130-140 bin civarındadır. ABD’nin Japonya’ya attığı atom bombalarından daha
büyük kayıplar verilmiş olsa da insanlar genel olarak pek bilmezler.
Bombardıman
sonrası şehirden bir resim
Dresden’e Ulaşım
Türkiye
üzerinden Leipzig,Berlin,Prag üzerinden uçak seferleri var.Bu şehirlere
ulaştıktan sonra da otobüsle ve trenle geçebilirsiniz.
Flixbus’ın
Berlin-Dresden seferleri sık şekilde var ve 10 12 euro civarında uygun fiyata 2
buçuk saat sürüyor.Prag-Dresden arası da otobüsle 2 saat.
Biz Berlin’den
Dresden’e trenle gitmeyi tercih ettik.Almanya’da tren biletleri pahalı olsa da
“Schönes Wochenende” ile hafta sonunda gidiş dönüş günübirlik 12 euroya ulaşım
işini halletmiştik.Schönes Wochenende ile alakalı başka bir başlıkta
bilgilendirme yapacağız.
Dresden Gezilecek Yerler
Dresden’in
bombardımanda harap olmasının ardından günümüze kadar yeniden restore edilerek
tarihi dokuyu kazandırmış olmaları insanı şaşırtıyor.Hele hele bizim ülkedeki
restorasyon facialarını düşününce daha da imrenip hayran olmamak elde değil.
Dresden sevimli
bir şehirdi.Prag’ı andırdığını çok rahatlıkla söyleyebilirim.Her 2 şehri
ziyaret edenler mimari yapılardaki benzerlikleri görecektir.
Dresden eskiden
UNESCO Kültür Mirası Listesindeymiş ancak Elbe Nehri üzerine yapılan çelik bir
köprü yüzünden listeden çıkarıldı.Bunu da ek bilgi olarak paylaşalım.
Gelelim gezdiğimiz yerlere:
1)Altmarkt/Dresdner
Striezelmarkt
Tren istasyonundan çıktıktan
sonra ilk karşılaştığımız yer burası oldu.Kare şeklinde bir
merkez.Rathaus(Belediye Binası) burada bulunuyor ve burada bir anlamda Pazar
kuruluyor.Yeme/içme standları,hediyelik eşya standları,çocuklar için atlı
karınca ve çocuk treni gibi şeyler göze çarpıyordu.Oldukça hareketliydi ve
akşam üzerine doğru kalabalıklaşmıştı.Uzun sıralı masalara insanlar oturup
stantlardan aldığı yemekleri yiyebiliyor.Biz de yeme içme işini burada
yapmıştık.Bildiğimiz kadarıyla Dresden’e özgü bir yiyecek yoktu ve Alman
kültürünün bir parçası olan currywurst’u tercih ettik.
2)Kreuzkirche
Kilisenin geçmişi 12.yüzyılın başlarına
dayanıyor.Rönesans zamanı birçok kez elden geçirilerek değişime uğradı ve Yedi Yıl
Savaşları’nda Prusya Prensliği tarafından ağır hasar görmüş.Savaştan sonra Barok
tarzı mimariye uygun şekilde yeniden inşa edilmeye başlanmış ve inşaat
çalışmaları 1800’de sona erdi.13 Şubat 1945’te bombalanması sırasında ateşe
verildi.Savaş sonrasında restorasyon çalışmalarına başlanmış ve 1955’te yeniden
açıldı.Tren Garından yürüyerek şehri gezenler bu yapıyı görecektir.
3)Dresden
Castle/Residenzschloss
Zamanında Saksonya’yı yönetenler burada
yaşamış.Günümüzde içinde müze ve sanat eserlerini barındırıyor.Hatta Türk Odası
bile bulunmakta.Giriş fiyatlarını link olarak paylaştım.Biz maalesef günü birlik
geldiğimiz için ve bütçemiz el vermediği için buraya girmeyi tercih etmedik.
4)Fürstenzung/Langer
Gang/Procession of Princess
Burayı muhakkak görmelisiniz çok hoşunuza
gidecektir.Porselen mozaikler kullanılarak yapılmış Saksonya Krallığı hakkında
bilgi veren bir eser,sergilenen duvar oldukça uzun.Konumu da Elbe
Köprüsü’ne yakın.
5)Semper Opera House
Binanın mimarının soyadı Semper olduğu için adı Semper
Opera House olan yapı,Dresden bombardımanında yıkılmış ve de 1989 yılında
yeniden hizmete girmiştir.Barok mimari izlerini taşımaktadır.Binanın mimarının
tam adı Gottifried Semper’dir.Günümüzde konser salonu olarak
kullanılmakta ve Theaterplatz’da yer almaktadır.Meydanda ayrıca Kral
John’un(1854-1873 arası Saksonya Kralı) da heykeli yer almaktadır.
6)Zwinger Sarayı
Dresden’de en çok akılda kalacak yerlerden biri kendisi.Yine geçmişte saray olan ancak günümüzde müze olan bir yer.Bir taç kapıya sahip.En çok ilgi gören kısımlarından biri burası.Sarayın bir kısmı sularla çevrili.Porselen koleksiyonu Sarayın en önemli eserlerinden olduğu söyleniyor. Şunu söyleyebilirim ki Zwinger Sarayı’nın yeşillik çim kısmında suyun kenarına oturup Lidl marketten aldığınız tuzlu fıstık ve kurabiyeleri yerken etrafa bakmak fena olmuyor değil..Bizim şansımıza hava güneşliydi ve Güneş ışığı sayesinde hem hava çok soğuk değildi hem de suya yansımasını görmek hoş oluyordu.
Alttaki linkte Zwinger Sarayı ile alakalı bilgiler,bilet
fiyatları yer almaktadır:
7)Augustus Bridge
Biz geldiğimiz sırada köprü restorasyon çalışmasında
olduğu için net olarak göremedik nasıl bir şey olduğunu, Augustus bu şehir için önemli bir isim ve onun adına yapılmış bir köprü.
8)Frauenkirche
Almanya'daki
onlarca Frauenkirchelerden biri.Yine bombardıman sonrası aslına uygun yapılması
için milyonlarca dolar ve emek harcanan tarihi miraslardan ve Dresden’de
sıkça göreceğimiz barok mimari izlerinin olduğu yerlerden bir yapı.İlk hali 1473’te
yapılmış.Bombardıman sonrası dış kabuğu tamamen yanan ve yerle bir olan kilise
60 yıl sonra halktan toplanan paraların da yardımıyla yeniden restore edilerek
2005’te açılmış.
Kilisenin
tepesine çıkarak Dresden’i panoramik olarak harika bir şekilde izleyebilir ve
fotoğraflayabilirsiniz.Kilisenin kulesine çıkmanın öğrenci için Eylül 2017
giriş fiyatı 5 euro,yetişkinler için ise 8 euroydu.

Frauenkirche’nin etrafında (tam olarak neresinde hatırlayamadım) Martin Luther’in heykeli var.İlgilisi olana duyurulur.Avrupa’da Reform Hareketleri’nin öncüsünü saygıyla anıyoruz.
9)Brühl’s Terrace
Buranın da kendine has bir tamlaması varmış. Avrupanın balkonu olarak geçmektedir
( http://www.wikizero.info/index.php?q=aHR0cHM6Ly9lbi53aWtpcGVkaWEub3JnL3dpa2kvQnLDvGhsJ3NfVGVycmFjZQ )
Augustus
Köprüsüne uzak değil.Buradan çok güzel bir şekilde şehir ve nehir
izlenebilir.Dresden’de huzuru yakalayabileceğiniz ikinci bir yer olarak
düşünüyorum Zwinger Sarayındaki yeşillik çimenlik alanla birlikte.Fotoğraf
çekmek ve çekilmek için de çok güzel bir yer.Burayı es geçmeyin,Dresden
rotalarınıza eklemeyi unutmayın derim.Ayrıca terastan aşağı inip şehir içine doğru
yürürken ara sokaklarda birçok restaurant,hediyelik eşya dükkanı da
göreceksiniz.
10)Albertinum
Brühl’s Terrace’a çok yakın
bir yerde adını Saksonya Kralı Albert’ten alan nehir kıyısında yer alan
geçmişte cephanelik günümüzde sanat müzesi olan bir yerdir.İçerisinde çok güzel
resimler barındırdığı iddia ediliyor.
11)Alaun Strasse
Dresden’in en canlı
caddelerinden biri.Renkli binaların,pasajların ve yeme içme yerlerinin olduğu
uzun bir cadde.Turistler tarafından yoğun ilgi gören Kunsthofpassage’a da bu
cadde ev sahipliği yapmaktadır. Meşhur yağmur yağınca müzik çalan Singing House da burada bulunuyor.
Genel Değerlendirme ve Rota
Paylaşımı
Bizim
Dresden’de gördüğümüz yerler bunlar.Bunların dışında Transport Museum ve Golden
Rieter da görülebilir.Elbe Nehri turu yapılabilir.
Günübirlik bir
gezinin Dresden için yeterli olacağını düşünüyoruz.Burayı görerek Prag için
hazırlık yapmış olursunuz.Birçok insan mimari açıdan benzerliklerini olduğunu
söyler.
Sizin için
bizim yaptığımız rotanın benzerini paylaştım.Belki Dresden’e gelmeye karar
verirseniz bu rotalar size yardımcı olur,işinizi kolaylaştırır.
https://goo.gl/maps/spNQeRcW4ry (Rota 1)
https://goo.gl/maps/tbuUfGVqquw (Rota 2)
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder